En büyük hayali; avukat olabilmek…

              BEYŞEHİR - Beyşehirli görme engelli Abdullah Alaboğa’nın okuma azmi, görenleri kendisine hayran bırakıyor.             Beyşehir Lisesi’nden mezun olduktan sonra girdiği sınavda da başarılı olunca üniversite eğitimini Kıbrıs’ta sürdüren Alaboğa, hukuk eğitimi alıyor. İyi bir avukat olmak istediğini belirten Abdullah Alaboğa, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Beyşehir’deki ailesine, öğretmenlerine, dost ve arkadaşlarına Kıbrıs’tan selam göndermeyi de ihmal etmedi.             Bugün hukuk eğitimi alıyor olmasında en büyük payı öğretmenlerine ve ailesine borçlu olduğunu ifade eden Alaboğa, lise öğretmeni Musa Göker’in de kendisi üzerindeki emeği ve katkısını unutamıyor. Alaboğa, bu konuda, “Bugün, idealım olan hukuk fakültesinde okuma imkânına sahip isem, kesinlikle önce Allah’ın, sonra da Musa hocam ve babamın sayesindedir. Bana verdikleri maddi manevi destekler ve en önemlisi de cesaretlerden ötürü kendilerine minnettarım.” diye konuşuyor.             3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle de görüşlerini açıklayan Alaboğa, tüm dünyadaki engelli kardeşlerinin gününü kutladı. Engellilere, engelleri bulunmayan bir ülke istediğini belirten Alaboğa, şöyle devam etti: “Böylesine anlamlı bir günde arzu ederiz ki, güzel şeyleri konuşalım. Ama gelin görün ki, çözüme kavuşturulması gereken birçok problemimiz mevcut. Bunlardan ilki ve en önemlisi de sosyal eşitliğin sağlanabilmesidir. Ben artık kendimi bir hukukçu olarak görüyor ve naçizane konuyla ilgili dilimin döndüğünce birkaç düşüncemi belirtmek istiyorum. Engellilere bazı zaman ve zeminlerde ve belli ölçülerde pozitif ayrımcılıklar yapılabilmelidir. Ama bu ayrımların pozitiften dolaylı ayrıma götürülmesi bizi çok derinden yaralar, kırar ve üzer. Buna ilaveten bir diğer problemimiz ise, ulaşım, fiziksel çevre ve konut problemleridir. Engellilerin içinde yaşadıkları fiziksel çevre, sahip oldukları fiziksel işlev bozuklulukları/yetersizlikleri ve bunun yol açtığı sınırlamalar yüzünden büyük önem taşımaktadır. Bir toplumu tasarlarken, bir toplum modeli ortaya koyarken, içinde yaşanılan konuttan tüm kamusal yaşam alanlarına ve ulaşım araçlarına kadar tüm çevresel unsurların engellilerin özellikleri ve gereksinimleri dikkate alınarak tasarlanmadığı bir gerçektir. Yollar, kaldırımlar, kamu binaları, parklar, bahçeler, okullar, içinde yaşanılan konutlar, ulaşım araçları ve bunun gibi daha çok fiziksel çevre unsuru, engellilerin topluma katılmasının önünde ciddi birer engel oluşturmaktadır.”